Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından tertip edilen Uluslararası Gaziantep Alimleri ve Gaziantep’te Dini Hayat Sempozyumu 14-15 Ekim 2016 tarihinde Türkiye’nin çok sayıda üniversitesinden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Sempozyumda konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Gaziantep, geçmişinde, kökünde, ilim irfan olan bir şehirdir. İlim irfanın öncülüğünde geleceğini sanayisiyle tamamlayan bir şehirdir. Tüm algı operasyonlarına rağmen Gaziantep’imizde asla teröre fırsat vermiyoruz, vermeyeceğiz. Gaziantep her zaman güzel hasletleriyle konuşulacak” dedi.
EĞİTİMDE GERİYSEK, GEÇMİŞİ ARAŞTIRMALIYIZ
Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep’in Ortadoğu Coğrafyasının ana kapısında yer alan medeniyetlerin çakışma noktasında bir şehir olduğuna dikkat çekerken, “Bizim açımızdan kültürlerin birlikte olduğu bir noktada yaşıyoruz. Museviliğin, Hıristiyanlığın merkezi, İslamiyet’in kalesi olan bir merkez Gaziantep. Ekonomisiyle, gelişmiş sanayisiyle trend yapmış ama eğitim anlamında, irfan meclisleri anlamında geride kalmış bir şehirden bahsediyorsak geçmişi biraz irdelememiz lazım” dedi. Bu nedenle, İlahiyat Fakültesi’nin düzenlediği Uluslar arası Gaziantep Alimleri ve Gaziantep’te Dini Hayat Sempozyumu’nu çok önemsediğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Gür, konuşmasının devamında şunları söyledi: “İhmal edilen bu şeyleri tamamlamak bizim en önemli görevimizdir. Ama, görüyoruz ki Alemi İslam ifrat ve tefritin arasında çalkalanıp duruyor. Bir defa kendisine nizam veremediği, orta yolu bulamadığı için İslam Alemi olarak darmadağınız. Bu nedenle bu sempozyumların gelecekte orta ümmet olma şuuruna hizmet etmesi açısından çok önemli buluyorum.”
İRFAN MECLİSLERİ KURULMALI
Gaziantep’in ateş çemberinde olmasına karşın, aslında sağduyuyu, istikrarı temsil etiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Gür, özellikle Suriye’deki savaşın bitmesinden sonra burada yapılacak çok işin olduğuna vurgu yaparken şöyle dedi: “Gaziantep istikrarı temsil ediyor. Bu istikrar da bizim iki yönden gelişmişliğimizin kriteri olarak ortaya çıkıyor. Maddesi ve manasıyla. Yarın Suriye’de savaş bitecek. Sorunlar bitecek. Oradaki dağınık yapıyı sadece bayındırlık, iskan çözebilecek mi? Onların savrulan o dini algılarını kim düzeltebilecek? Onlara kim yön verecek? O yüzden ben Gaziantep Üniversitesi’nin ve Gaziantep şehrinin üst akıl olarak sanayisiyle, bütün devlet kurumları ve en önemlisi üniversitesiyle bir irfan meclisi kurulması tarafındayım. Bu irfan meclisi sadece maddesiyle değil, manasını da gündeme almalı, geleceğe vizyon biçmeli. Allah’a hamdolsun ki terör global dünyada korku salarken, Gaziantep hedef gösterilirken, algı üretilirken bu salon hınca hınç dolduruyorsa, insanlar demek ki teröre prim vermiyor. Gaziantepliler olarak bizler bu terörün amacına ulaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Toplantılarımız devam edecek. Gaziantep geçmişinde kökünde ilim irfan olan bir şehirdir. İlim irfanın öncülüğünde geleceğini sanayisiyle tamamlanan bir şehirdir. Artık bu meclislerde farklı kelamlar edilmelidir.”
50 TEBLİĞ SUNULDU
Gaziantep’in bir yandan nüfusu artarken diğer yandan da sanayisi gelişen modern bir kent olma özelliği gösterdiğini belirten İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şehmus Demir, “Gaziantep, diğer yandan da kendisiyle özdeşleşen geleneksel muhafazakar kimliğini değişen yeni durumlara karşı kısmen korumaya çalışan bir şehir.
Geçmişten günümüze dini alimleri bakımından da zengin bir şehir Gaziantep. Geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturulması ve Gaziantep’in zengin ilim mirasının gelecek nesillere taşınması büyük önem taşımaktadır.
Bu sebeple Gaziantep’in ihmal edilmiş bu yönünü imleri göstermek, Gaziantep alimlerinin yazdıkları metin, kitap, makaleleri tahlil etmek amacıyla bu sempozyum düzenledik. Sempozyum için hazırlanan 50 civarındaki tebliği basılarak şehrin hafızasına bir kayıt olarak girecek” diye konuştu.
GAZİANTEP’E İSLAMİ ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULMALI
İl Müftüsü Ahmet Çelik ise konuşmasında, Gaziantep’in sadece maddi zenginliğiyle değil, ilmi, kültürel zenginliğiyle özel bir kent olduğunu belirtirken, “Gaziantep üst kuruluşların ne anlama geldiğini bilen bir şehir. Çünkü, sanayi üretiminde zirve yapmış bir şehir. Kültürel anlamda da kaliteyi yakalamasını bilir. Gaziantep Ortadoğu ile İslam Dünyası ile yakın ilişkisi olan bir bölge. Buraya mutlaka Üniversite’nin, şehrin el atmasıyla İslami Araştırmalar Merkezi kurulması lazım. Gaziantep bunu yapacak güçtedir. Geç kalmamak lazım. Yarına kalırsa geç kalır” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Köken de, bilimler geliştikçe şehirlerin geliştiğini, bunun da beraberinde kalkınmayı getirdiğine vurgu yaparken, “Ülkenin her kentinin kendisine has hasletleri var. Bu kentin sanayisi var. Biz bütün olarak kalkınmayı hem bilimsel hem sanayi kalkınması olarak yapmak zorundayız. Gaziantep’i geleceğe daha iyi taşımak için en önemli görev üniversitelere düşüyor. Biz tek tek bunu herkese anlatamayız. Bu kentte 650 bin öğrenci var. Her üç kişiden birisi 20 yaşın altında. Bu tür konferans ve sempozyumlara bu nedenle daha çok önem verilmesi gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.
PROF.DR. SIRMA:OKUMADIĞIMIZ İÇİN KAYBEDİYORUZ
Sempozyumun sonunda açılış konferansını veren Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Allah’ın ilk emrinin “Oku” olmasına karşın Müslümanların bu emre uymadığını belirtirken özellikle gençlere okumaları çağrısında bulundu. Sırma, kadınların erkeklerden daha fazla okuduğu vurgusunu yaparken de şöyle devam etti: “Biz okumadığımız için kaybediyoruz. Çeşitli medeniyetler kurmuşuz. Kaleler yapmışız. Ama, bunlar zaman içinde kaybolmuş. Çünkü, biz ilimden uzaklaştık. Bundan bin sene evvel selefimiz olan ulema kitaplar yazmış. İmamı Şafii dünyada ilk defa hukuk metodolojisini yazan insandır. Yine Hatib-i Bağdadi’nin 14 ciltlik kitabı var. Çok zor şartlar altında yazılmış bu kitaplar.Bilgisayarsız, ışıksız, masasız. Ama, aşkla yazılmış. İşte biz bu aşkı kaybettik” dedi.
BEDREDDİN AYNİ’NİN KİTABI İÇİN BASKI SÖZÜ ALDI
Konuşmasının devamında Gaziantep’in yetiştirdiği önemli din alimlerinden Bedreddin Ayni’nin kitabıyla ilgili görüşlerini belirten Sırma, “Meslektaşım, üstadım Bedreddin Ayni’nin 27 ciltlik İslam Tarihi adlı eseri var. Bu çalışması İstanbul’un değişik kütüphanelerinde bulunuyor. Sultan 3. Ahmet zamanında Türkçe’ye tercüme edildi. Bu çalışmasının bugün piyasada olmaması ise Gazianteplilerin ayıbıdır. Gaziantep’e gelirken bu kitabın basılmasına bu şehrin yöneticilerinden bu kitabın basılması konusunda söz almadan inmeyeceğim diye planlamıştım” dedi. Bu sırada dinleyiciler arasında bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Durdu Yetkinşekerci, “Hocam mesaj alındı. Gereken yapılacak” diyerek kitabın bastırılması sözünü verdi. Bunun üzerine Prof. Dr. Sırma da baskı sözü için teşekkür etti. Sempozyumun açılış bölümünün sonunda Rektör Prof. Dr. Ali Gür ve Vekili Mehmet Durdu Yetkinşekerci tarafından Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’ya hediye takdim edildi.
GENİŞ KATILIM
Sempozyuma Büyükşehir belediye Başkan Vekili Mehmet Durdu Yetkinşekerci, Şahinbey Kaymakamı Celalettin Yılmaz, Şehitkamil Kaymakamı Ali Dursun, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Yusuf Kaya, kainat önderleri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Uluslararası Gaziantep Âlimleri ve Gaziantep'te Dinî Hayat Sempozyumu 